23 Haziran yeni bir başlangıç:
Yeni bir milat…
Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak:
İstanbul’daki 800 bin fark, bunun en önemli göstergesi…
İktidarın aşılmaz dedikleri kaleleri; Adana, Mersin, Antalya, Ankara’dan sonra İstanbul’da düştü…
Böylece Kırklareli’ni de sayarsak CHP toplam 22 ili, AKP 39 ili, MHP 11ili, HDP 8 ili, TKP’de, 1 ili kazandı…
***
Türkiye’nin nüfusu son sayıma göre; 82 milyon 3 bin 882…
CHP’nin kazandığı toplam 22 ilde; 39 milyon 984 bin 476 kişi yaşıyor:
Yani Türkiye’nin yarısı…
HDP’nin kazandığı illerde de 5 milyon 190 bin 810 kişi yaşıyor. Tunceli’yi de eklersek bu rakam; 5 milyon 279 bin 8 ediyor.
Böylece; CHPnin kazandığı illerle diğer muhalefet partilerinin kazandığı illerdeki nüfusu toplarsak, ortaya 45 milyon 263 bin 484 kişi çıkıyor.Türkiye nüfusundan, bu rakamı düşersek cumhur ittifakının yönettiği illerde de toplam 36 milyon 263 bin 398 kişi yaşıyor...
Her ne kadar Cumhur ittifakının kazandığı il sayısı ve oy oranı daha yüksek olsa da; en büyük illeri kaybetmesi büyük bir moral bozukluğuna neden olmuştur. Artık iktidar, irtifa kaybetmektedir…
İstanbul’daki çift dikiş galibiyet; devletin bütün olanaklarını kullanan iktidara karşı kazanılmış muhteşem bir zaferdir… Yenilemez, ne yapar eder Erdoğan seçimi kazanır imajı İstanbul seçimiyle birlikte yerle bir olmuş, muhalefete güven gelmiş, iktidarın oyla değişebileceği görülmüştür…
Aşiret reislerinin, melelerin İstanbul’u mesken tutması, mitilin İstanbul’a serilmesi, gazetelerin, televizyonların çığlıkları, Diyarbakır’da Kürdistan, Pe ke ke söylemleri; son olarak da Beka’dan vazgeçip Öcalan’nın mektubuna sığınmaları, kırmızı bültenle aranan kardeş Öcalan’ın TRT’ye çıkarılarak iktidara destek açıklaması yapması sonucu değiştirmemiştir…
Düşüş hızlıdır…
Bir de bu düşüşe, Babacan ve Davutoğlu’nun yeni parti kurmak için yola çıktıklarını eklerseniz; artık zamanında seçim hayaldir. Her ne kadar Kılıçdaroğlu taktik olarak, erken seçimi dillendirmese de, bütün veriler erken seçimi işaret etmektedir. Ne ekonomi, ne siyaset uzun müddet Topal Ördek’le yürümez, yürütülemez… Çok erken olmasa da; zamanından önce seçim kaçınılmazdır.
Artık Tek Adam rejimi, tekrar parlamenter sisteme dönüş, yeni anayasa istemleri, iktidar mensuplarınca bile dile getirilmekte; bu konuda yavaş yavaş toplumsal muhalefet oluşmaktadır… İktidarın buna uzun süre dayanması mümkün değildir…
Tek Adam rejimi, parlamentonun devre dışı kalması, saraydan yönetim sistemi, Türkiye’ye uymamıştır… Millet İttifakı; HDP’nin ve parlamento dışındaki tüm demokratik kuruluşların da desteğini alarak yeni yol haritasını belirlemelidir.
Bu kaçınılmaz, ertelenemez tarihi görevin öncülüğünü de, CHP yapmalıdır…